Senatör Rubio: Türk Öğrenci Rümeysa Öztürk'ün ABD Vizesi İptal Edildi

Önemli Noktalar:

• ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün F1 vizesinin iptal edildiğini teyit etti.
• İptal gerekçesi olarak Öztürk'ün, vize amacına aykırı şekilde kampüslerde kargaşa çıkarma gibi eylemlere katıldığı iddia edildi.
• Fulbright bursiyeri olan Öztürk, 25 Mart'ta ICE ajanları tarafından evinin önünde gözaltına alınmıştı.
• Rubio, vize şartlarını ihlal edenlerin ABD'deki yasal statülerini kaybedeceğini ve sınır dışı edilebileceğini belirtti.
• Öztürk'ün, Filistin destekçilerini fişleyen bir site tarafından hedef gösterilmiş olabileceği endişesi dile getirildi.
• Olay, ABD'de Filistin yanlısı aktivistlere yönelik baskıların arttığı bir dönemde yaşandı.

Rubio'dan Vize İptali Açıklaması ve Gerekçesi

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, bakanlık bünyesinde gerçekleştirilen bir etkinlik sırasında Öztürk'le ilgili yöneltilen bir soruya cevap verdi. Rubio, Öztürk'ün F1 öğrenci vizesinin geçersiz kılındığını doğruladı.

Vizelerin hangi koşullar altında iptal edilebileceğine dair politikalarını detaylandıran Rubio, şu ifadeleri kullandı: "Amerika Birleşik Devletleri'ne öğrenci olarak girmek için vize başvurusunda bulunursanız ve bize ABD'ye gelme sebebinizin sadece köşe yazısı yazmak değil, üniversiteleri tahrip etmek, öğrencileri taciz etmek, binaları ele geçirmek, kargaşa yaratmak gibi şeylerle ilgili hareketlere katılmak olduğunu söylerseniz, bize yalan söyleyip vize aldıktan sonra ABD'ye girerseniz ve bu tür faaliyetlere katılırsanız size vize vermeyeceğiz, vermişsek de vizenizi elinizden alacağız."

Vizesi iptal edilen herhangi bir bireyin ABD'deki yasal statüsünü kaybedeceği için ülkede kalamayacağını vurgulayan ABD'li bakan, sözlerine şöyle devam etti: "Vizenizi kaybettiğinizde artık yasal olarak Birleşik Devletler'de değilsinizdir ve dünyadaki her ülkenin olduğu gibi bizim de sizi ülkemizden çıkarma hakkımız vardır. Bu kadar basit."

Öztürk'ü "üniversitede isyan başlatma girişiminde bulunmakla" itham eden Bakan Rubio, şu değerlendirmeyi yaptı: "Size eğitim görmeniz ve diploma almanız için vize veriyoruz, üniversite kampüslerimizi yakıp yıkan bir sosyal aktivist olmanız için değil, size vize verdik ve siz bunu yapmaya karar verirseniz vizenizi geri alırız."

Öztürk'ün Gözaltı Süreci ve Tepkiler

Türkiye'de lise eğitimini birincilikle tamamladıktan sonra üniversitede çift ana dal yapan ve Fulbright bursuyla ABD'de doktora eğitimine devam eden Rümeysa Öztürk, 25 Mart akşamı Massachusetts'teki evinden iftara gitmek üzere çıktığı sırada sivil ICE görevlileri tarafından gözaltına alınmıştı.

ICE görevlilerinin Türk öğrenciyi elleri arkadan kelepçeleyerek gözaltına aldığı anlar kameralara yansırken, Öztürk'ün sesli itirazları duyulmuştu. Öztürk'ün avukatı Mahsa Khanbabai, müvekkiline ulaşamadığını açıklamış, Tufts Üniversitesi yönetimi ise gözaltı işlemi hakkında kendilerine bilgi verilmediğini belirtmişti.

Öztürk için endişelenen Türk arkadaşları, ABD üniversitelerindeki "Filistin gösterilerine destek verenleri fişlediği" iddia edilen Canary Mission adlı web sitesinin, bir süre önce Öztürk'ün kişisel bilgilerini ve konuyla ilgili geçmiş bir makalesinin görselini yayımladığı bilgisini paylaşmıştı.

ABD'li Demokrat Senatör Elizabeth Warren, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınmasını "medeni özgürlükleri engellemeye yönelik endişe verici bir örüntünün son örneği" olarak nitelendirmişti.

ABD İç Güvenlik Bakanlığından üst düzey bir sözcü ise AA'ya yaptığı açıklamada, Rümeysa Öztürk'ün öğrenci vizesiyle uyumlu olmayan faaliyetlerde bulunduğunu iddia etmişti.

Filistin Destekçilerine Yönelik Baskı Ortamı

Öztürk'ün gözaltına alınması, Donald Trump yönetimi döneminde Filistin destekçisi öğrenciler ve akademisyenlere yönelik baskıların arttığı bir süreçte gerçekleşti. Daha önce de Filistinli aktivist ve Columbia Üniversitesi mezunu Mahmud Halil gözaltına alınmıştı. Georgetown Üniversitesi araştırmacısı Badar Han Suri'nin de "Hamas propagandası ve antisemitizm" yaptığı iddiasıyla sınır dışı edilmesi istenmiş, ancak ABD'li Yargıç Patricia Tolliver Giles bu kararı durdurmuştu.

Kaynak: KRTTV