
Diyarbakır'da öldürülen Narin Güran davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan amca, anne ve ağabeyin avukatları, sanıkların telefon kayıtlarına ilişkin hazırlattıkları bilirkişi raporunu istinaf mahkemesine sunarak, kritik saatlerdeki internet hareketlerinin cinayet anına ilişkin iddialarla çeliştiğini savundu ve tahliye talebinde bulundu.
Önemli Noktalar:
- Narin Güran cinayeti davasında 4 sanığa verilen cezaların ardından dosya istinaf mahkemesine taşındı.
- Cinayetle suçlanan amca, anne ve ağabey için ağırlaştırılmış müebbet, cesedi taşıdığını itiraf eden komşuya ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
- Sanık avukatları, cinayet saatine ilişkin telefon imaj ve kayıtlarını içeren bir bilirkişi raporu hazırlatarak mahkemeye sundu.
- Raporda, sanıkların kritik saatlerdeki internet ve telefon hareketlerinin, komşunun cinayet anına dair ifadeleriyle uyuşmadığı iddia edildi.
- Avukatlar, bu yeni raporu gerekçe göstererek Enes Güran ve Yüksel Güran için tahliye talebinde bulundu.
- Ayrıca 15 sanık hakkında 'Suçluyu kayırma' suçundan ayrı bir dava açıldı ve duruşma tarihi belirlendi.
Narin Güran Cinayeti Davasında İstinaf Süreci Başladı
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos 2024 tarihinde ortadan kaybolan ve arama çalışmalarının 19'uncu gününde bir dere yatağında, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığında üç taşla kapatılmış ve çalılıklarla gizlenmiş bir çuval içinde cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ölümüyle ilgili olarak tutuklanan 12 kişiden 4'ü hakkında Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği tespit edilen amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını kabul eden komşuları Nevzat Bahtiyar'ın, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında aynı konutta bulundukları belirtilmişti. Bu dört sanık hakkında 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti. Davanın 26 Aralık'ta başlayıp 28 Aralık'ta sonuçlanan ikinci duruşmasında, mahkeme Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran'ı 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırırken, Nevzat Bahtiyar'a 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Yerel mahkemenin kararının ardından tutuklu sanıkların avukatları, müşteki olarak baba Arif Güran'ın avukatları, 'katılan' sıfatıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu tarafından sunulan istinaf dilekçeleri, Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce incelendi. Toplam 17 klasörden oluşan dava dosyası ve istinaf başvuruları, detaylı değerlendirme için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'ne gönderildi. Öte yandan, aralarında 3 çocuğun da bulunduğu 15 sanık ise 'Suçluyu kayırma' suçlamasıyla 14 Nisan'da yargılanmaya başlanacak.
Savunmadan Yeni Kanıt Hamlesi: Telefon Kayıtları Raporu
Enes Güran’ın avukatları Mustafa Demir ve Mahir Akbilek ile Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Narin Güran’ın öldürüldüğü iddia edilen zaman dilimine ilişkin önemli bir adım attı. Müvekkillerinin cep telefonlarının imaj ve kayıtlarını uzman bir bilirkişiye inceleterek detaylı bir rapor hazırlattılar. Bu raporu Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’ne sunan avukatlar, müvekkillerinin cinayetin işlendiği iddia edilen kritik saatlerdeki internet hareketlerinin, komşu Nevzat Bahtiyar’ın iddialarını geçersiz kıldığını öne sürdü. Raporda, özellikle olay günü kritik zaman aralığı olarak görülen 15.11 ile 15.40 arasındaki ve sonrasındaki telefon kayıtları incelendi.
Rapora göre, Nevzat Bahtiyar’ın telefonunda 15.07’de bir internet haber sitesine girildiği ve 16.49’a kadar başka bir hareketlilik olmadığı tespit edildi. Salim Güran’ın telefonunda ise 15.04 ile 15.40 arasında 25 farklı işlem (15.07’de Nevzat Bahtiyar tarafından aranma, haber sitelerine giriş, çağrı kaydedici uygulaması kullanımı, sosyal medya uygulamalarına giriş, mobil bankacılık işlemi, GSM operatöründen mesaj alınması gibi) yapıldığı belirlendi.
Yüksel Güran’ın telefonunda 15.04 ile 16.00 saatleri arasında mobil oyunlar oynandığı, Enes Güran’ın telefonuna ise 14.59’da sosyal medyadan bir mesaj geldiği, 15.25’te sosyal medyadan gelen bir fotoğrafın kaydedildiği ve 15.44’te ‘Şevdar’ ismiyle kayıtlı bir kişiyi aradığı ancak çağrının yanıtsız kaldığı bilgileri yer aldı. Avukatlar, mahkemeye sundukları bu raporun ardından müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Avukatların Değerlendirmeleri ve Beklentileri
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Kamuoyunda ‘Narin davası’ olarak bilinen yargılamada yerel mahkeme kararını vermiş ve istinaf ayrıntılı dilekçelerimizle birlikte konu bölge adliye mahkemesine intikal etmiş durumdayken yargılama esnasında tevzi mahiyetli özellikle taleplerimizin çoğunlukla reddedilmiş olması, soruşturmanın olması gerektiği gibi hukuk kurallarına uygun bir şekilde derinleştirilmemesi sebebiyle hakikate ulaşmaya yardımcı olması gayesiyle sanıkların cep telefonlarının imajlarından elde edilecek verilere erişilerek alanında uzman bilirkişiler tarafından anlaşılır metin ve grafiklere dönüşülmesini sağlama gayesiyle yaptığımız çalışma nihayete ermiştir.
Elde edilen verilerin bir kısmı kamuoyu ile de paylaşıldı. Bugün itibarı ile bu raporu kül halinde ekleriyle birlikte yine açıklayıcı mahiyette bir dilekçe yedeğinde yetkili mahal olan Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’ne ibraz edeceğiz. Beklentimiz yargılamaların özellikle seri halde yürütülmesi ve bu esnada yerel mahkemenin özellikle sanıklardan Nevzat Bahtiyar’ın çelişkileri doğrudan anlaşılabilen dosyada mevcut diğer maddi delillerle örtüşmeyen, yekdiğerini dışlayan açıklamalarının temele alınması suretiyle oluşturulan kararın bize göre usul ve maddi hukukumuza aykırılıklarının bu şekilde bir teknolojik ve bilimsel delil ile açıklığa kavuşması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmaktır”.
Hazırlanan raporun Güran ailesi hakkındaki iddiaları çürüttüğünü ifade eden Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu ise şöyle konuştu:
“Narin davası hepimizin içini yakan ve hakikate ulaşma arzusunda bulunduğumuz bir davadır. Hakikate ve adalete ulaşma gayesiyle sanıkların telefon imaj kayıtları üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan inceleme anlamlı bir rapor haline dönüştürülmüş. Biz bu incelemeden elde ettiğimiz sonuçlara göre ve yorumlarımıza göre Nevzat Bahtiyar’ın aşama aşama verdiği beyanların hakikate uymadığı ve savunmasının çöktüğü sonucuna ulaşmış bulunmaktayız. Keza ilk derece mahkemesinin karara kısmen esas aldığı daraltılmış baz raporuyla ilgili Türkiye’nin en yetkin bilirkişilerinden uzman raporu aldık.
Alınan bu uzman raporunda vardığımız sonuç şudur; noktasal tespitin mümkün olamayacağı anlık canlı takipte dahi 500 metre ile 2 kilometre arasında yanılma olabileceği, bu şekilde konum tespitinin mümkün olamayacağı sonucuna varılmıştır. Elde ettiğimiz bu uzmanlık görüşünü takdiri ve değerlendirilmesi için yetkili olan Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’ne rapor ve ekleri sunuldu. Biz hakikatin aydınlatılması için mücadele edeceğiz. Tutuklu müvekkillerin, tutukluluk durumunun bir an önce değerlendirilmesi için ayrıca tahliye başvurumuz olacaktır”.
Tahliye Talebi Yenilendi
Avukat Demiroğlu, hazırlanan raporun mahkemeye sunulmasının ardından, müvekkilleri adına tahliye başvurusunda bulunduklarını belirtti. Demiroğlu, “Alınan uzman raporunda telefon imaj kayıtları içeriği, kritik saatlerdeki internet hareketliliği, Nevzat Bahtiyar’ın iddiasını çürüttüğü, daraltılmış bazın gerçekçi olmadığı sunulan uzman raporunda anlaşıldığından, Yüksel Güran ve Enes Güran’ın tahliye edilmesi için başvuruda bulunduk” dedi.
Kaynak: KRTTV