Dolar
37,8904
Euro
40,8364
© 2025 Demokrat Bakış - Son Dakika Haberleri Burada
Haber Yazılımı: Aladağ Bilişim

Anjiyo Sırasında Skandal Pazarlık: Hastane Çalışanına 10 Yıl Hapis İstemiyle Dava!

Bahçelievler'deki özel hastanede anjiyo olurken hastadan para isteyen çalışana 'nitelikli dolandırıcılık' davası. 10 yıla kadar hapis ve etkin pişmanlık talebi var.

Yayınlanma
Güncelleme
6 Dk Okuma Süresi

Önemli Noktalar:

  • Özel bir hastane çalışanı H.Y. hakkında, acil anjiyo sırasında hastadan haksız kazanç sağladığı iddiasıyla soruşturma açıldı.
  • Sanığın, acil müdahale bekleyen hastanın zor durumundan faydalanarak işlem yöntemi için 7.000 TL ek ücret talep ettiği öne sürüldü.
  • Talep edilen ek ücretin, acil yatışlarda SGK mevzuatına aykırı olduğu ve alınmaması gerektiği tespit edildi.
  • Savcılık, H.Y. hakkında 'zor şartlardan yararlanarak dolandırıcılık' suçundan (3 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle) iddianame hazırladı ve paranın iadesi nedeniyle etkin pişmanlık talep etti.
  • Anjiyoyu yapan doktor ve hastayı sevk eden personel hakkında görevi kötüye kullanma iddiaları ayrı soruşturmalarla inceleniyor.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Bahçelievler'deki özel bir hastanede bir hastaya acil müdahale gerçekleştirildiği sırada, uygulanacak işlem ve kullanılacak malzeme bakımından fiyat pazarlığı yapıldığına ilişkin görüntülerin basına yansıması üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.

İddianamede beyanlarına yer verilen müşteki H.E, 13 Ocak'ta şiddetli göğüs ağrısı şikayetiyle Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin ek hizmet binası olan Gaziosmanpaşa Hastanesi'ne başvurduğunu, oradan Özel Aile Hastanesi'ne sevk edildiğini ve hastanede yoğun bakıma yatışının gerçekleştirildiğini ifade etti.

Kendisiyle ilgilenen doktorun anjiyo olması gerektiğini belirttiğini ve ertesi gün sabah saatlerinde anjiyoya alındığını söyleyen müşteki H.E, şu bilgileri verdi:

"İşlem sırasında bana 3 stent takacakları, işlemin koldan mı yoksa kasıktan mı yapılacağı konuşuldu. İşlem koldan yapılmaya karar verildi. Koldan girmede ücret farkı olduğunu söyleyerek benden 7 bin lira talep ettiler. Bu parayı sanık H.Y. talep etti. Ardından bana stent fiyatları anlatıldı. Ben de devletin karşıladığı stentlerin takılmasını istedim. Bunun üzerine benimle ilgilenen doktor O.P. '2 tane stent takılacak.' dedi. İşlemler bittikten sonra yoğun bakım odasında kaldım. 15 Ocak günü muhasebe birimine giderek sanık H.Y. ile konuştum. Benden haksız yere ödeme aldıklarını söyledim."

İddianamede, müşteki H.E'nin, yapılan işlemler için kendisinden haksız yere ödeme alan sanık H.Y, kendisine 3 yerine 2 adet stent taktığını belirttiği doktor O.P. ve ilk gittiği hastaneden kendisini sevk eden görevli personelden şikayetçi olduğu kaydedildi.

İddianamede ifadesi yer alan sanık H.Y, hastanede muhasebeci olarak çalışmadığını, görevinin hastalara uygulanacak tedaviyi, hasta ve hasta yakınlarına detaylı bir şekilde anlatmak olduğunu aktardı.

Olay günü müştekiye daha öncesinde bilgilendirme yaptığını ileri süren H.Y, anjiyo işlemi esnasında kaç stent takılacağına doktorun karar verdiğini ve kendisinin yarı steril alanın önünde beklediğini ifade etti.

Stent takılmasına karar verildikten sonra hastanın istemesi üzerine yeniden bilgi vermeye başladığını belirten H.Y, hastanın kendisini çağırması nedeniyle o alana girmek zorunda kaldığını, görüntülerde yer almamasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) karşılamış olduğu ücretsiz kurum stentlerinin bulunduğu bilgisini hastaya verdiğini ve hastanın daha sonra ücretsiz kurum stentini seçtiğini söyleyerek, suçlamaları kabul etmedi.

İddianamede, stent takan doktor O.P. ile müştekiyi bu hastaneye sevk eden sağlık personelleri hakkında, malpraktis şikayetleri nedeniyle farklı soruşturma usulü öngörüldüğü belirtilerek, bu kişiler yönünden evrakın ayrılarak, ayrı soruşturmalar üzerinden devam edildiği bilgisi paylaşıldı.

Müştekinin olaya ilişkin tüm tedavi evraklarının incelendiği ifade edilen iddianamede, yapılan incelemede H.E'nin Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden, özel sağlık kuruluşuna acil olarak sevk edildiğinin görüldüğü belirtildi.

İddianamede, hangi durumda hastalardan ilave ücret alınamayacağına dair konunun netlik kazanması için, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak durumun sorulduğu, gelen cevabi yazıda ise "Sağlık uygulama tebliği hükmü gereği yatarak tedavileri devam eden hastalardan tıbbi malzeme ve ilaç bedellerine bağlı olarak herhangi bir ilave ücret alınması kurumumuz mevzuatına aykırıdır." ifadelerinin yer aldığı bilgisi verildi.

İddianamede, müştekiden koldan yapılan anjiyo işlemi nedeniyle alınan 7 bin liralık ilave ücretin, alınmaması gereken, mevzuata aykırı bir ücret tahsili olduğunun anlaşıldığı vurgulandı.

Müştekinin acil olarak sevk edildiği ve yoğun bakım ünitesine alındığı hastanede, kendisine yapılan anjiyo işlemi esnasında, sedye üzerinde işlem yapılmayı beklerken bulunduğu zor şartlar altında iradesinin zayıf olduğu kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

"Denetleme ve kontrol edebilme imkanının bulunmadığı bir anda sanığın müştekiyle iletişime geçerek, koldan yapılacak anjiyo işleminin daha sağlıklı olacağı ve ücret farkı olduğunu belirterek, mevzuat gereği talep edilmemesi gereken ücreti talep ettiği, hileli hareketlerle ücretsiz sunulan bir sağlık hizmeti olmasına rağmen müştekiden 7 bin lira alınmasına neden olarak, üzerine atılı 'kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık' eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır."

İddianamede, yaşanan olayın başından itibaren müştekiyle bu konularda sanıktan başka kimsenin muhatap olmadığı, müştekinin iradesini fesada uğratanın sanık olduğu belirtildi.

İddianamede, bu hususta başkaca bir şahsın suça dahiliyetinin bulunmadığı belirtilerek, "dolandırıcılık suçunda menfaatin illa fail tarafından elde edilmesine gerek olmadığı, başkasının yararına da bu eylemin gerçekleştirilebileceği" değerlendirmesine yer verildi.

Soruşturma aşamasında sanık H.Y. tarafından, müştekinin zararının karşılandığına dair ödeme makbuzunun dosyaya ibraz edildiği belirtilen iddianamede, bu nedenle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin de uygulanması gerektiğinin anlaşıldığı aktarıldı.

İddianamede, sanık H.Y'nin "kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması, ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun "etkin pişmanlık" başlıklı 168. maddesi uyarınca cezasında indirime gidilmesi talep edildi.

Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere gönderildiği Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Sanık H.Y'nin yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.

Kaynak: KRTTV